6 Kasım 2020 Cuma

Bu Ne Çiş, Bu Ne Kusmuk Kokusu?

 Bir cumartesi sabahı, Kont Kocam Edgar'a özel pişirilen böbreğin yanmaz yapışmaz esse marka tavadan yükselen kokusuyla uyandım. Kokunun hizmetlilerin ve Fransa'da eyfel kulesinin içinde aslında restoran falan da olduğunu öğrendikten sonra kendisini kötü hissedip kontluğumuza sığınan Fransız aşçımızın bulunduğu mutfaktan yatak odama çıkmasına oldukça sinirlenmiştim.


Böbreğin içinde çiş kalmış olduğunu düşündüm ve çiş gibi dışkısal bir gerçekliği düşünmüş olmaktan ötürü her soylu kadın gibi kusmaya karar verdim. Yatağımın başından sarkan altın kaplamalı ipin ucunda bulunan bakır zili şiddetle çalmak ve hizmetçiyi çağırmak istedim. Kas gücümün yeterli olmasına rağmen çiş düşündüğü için kusmaya karar veren her soylu, kont karısının yapacağı gibi sadece cılız bir asılma ile zili az miktarda çaldım. Sesi ben bile duymamıştım. Oda hizmetçimin ise duymasına imkan yoktu. Kalkıp tuvalet masamın yanında duran yüz yıkama leğenime kusmaya karar verdim ancak midesi çişten bulanan ve zili çalmaya gücü olmayan bir kont karısı için bu da asla yapılmaması gereken bir hareketti.

Çiş kelimesini düşünmüş olmamın soylu ruhuma yüklediği acı ve azap içinde, kusmaya kalkmaması gereken bir kont karısı olarak, zili güçlü biçimde çalamayacak seviyede bir mide bulantısı yaşaması şart olan bir soylu kadın olarak yatakta kıvranmaktan başka çarem yoktu.

Ne yapacağımı bilemiyordum.

Mutfaktan yükselen böbreğin Kont Kocam Edgar'ın pek sevdiği şekilde hafif yanmış haldeki kokusu burnuma dolarken, yatağımın başucuna baktım.

Gücüm kuvvetim yerindeyken soyluluğuma toz kondurmayacak şekilde davranmak zorunda olduğumdan yatağa çivilenmiştim; ancak yatağın başında duran, Elizabeth döneminden kalan ve Kont Kocam Edgar'ın düğünümüzde bana taktığı Ikea kataloğuna gözüm ilişti.

Kataloğu azap içinde kıvranmak zorunda olduğum için azap içinde kıvrandığım yataktan uzattığım, normalde bir danayı tek başına taşıyacak güçte olduğu halde o an ağır ağır hareket ettirmem gereken elimle yaklaşık 4 dakika içinde alabildim.

Yatakta bir ben, bir Ikea kataloğu vardı şimdi.

Kataloğu açtım.

Böbreğin yanık kokusu, çiş kelimesinin varlığının bilincine varmamla oluşan soylu ruhumun çektiği azap eşliğinde, portatif lazımlıklar ve yüz yıkama leğenlerinin olduğu sayfayı açtım.

Gözümü açtığımda yatak çiş ve kusmuk kokuyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kont Kocam Edgar Sınıf Bilinci

"Vikontesin eltisine ne demeli peki? Sınıf bilinci için diktirdiği o korse de neydi öyle! Aman Tanrım, uzun zamandır gördüğüm en sıkı k...